"Ye kürküm ye" atasözünün anlamı nedir?


Davranış-Erdemli olmak-Saygınlık-Toplum Etiketler: , Yorum yapılmamış default thumbnail

Ye kürküm ye atasözüyle vurgulanmak istenen, insanların dış görünüşe ne kadar çok itibar ettiğidir. Pahalı ve güzel kıyafetler giyen, zengin gösteren takılar takan bir kişi çevresindeki kişilerce itibarlı biri olarak algılanmaktadır.

Aslında gösterilen bu itibar kişinin kendisine değil, dış görünüşüne olan yanılgıdan kaynaklanır. Şık ve zengin görünümlü kişi, kazanmış olduğu olumlu izlenimi konuşması ve davranışlarıyla desteklemelidir.

Çevremizdeki pek çok kişi, dış görünüşe yapılan davranışın yanlış olduğunu bilmesine rağmen aynı yanlışa kendisi de düşmektedir. Atasözünün üç kelime ile anlattığı şeyi unutmamalı, erdemli insanlar gibi davranmalıyız. Dış görünüşten ziyade iç güzelliğine önem vermeliyiz.

Siz bu konuda neler söylebilirsiniz?

"Ye kürküm ye" atasözüne benzer olan atasözleri

Bir atasözü, içinde bulunduğumuz bir durumu o kadar güzel anlatır ki; o durumu açıklayabilmek için bir çok cümle bile yeterli olmaz. Buna karşın atasözlerinde evrensel değerlere ve olumsuz davranışlara vurgu yapan birden fazla aynı anlama gelen sözler bulunmaktadır.

"Ye kürküm ye" atasözüyle zıt anlamlı atasözleri

Etrafımızdaki her şey karşıtıyla var olmaktadır. Bu zıtlık olgusu doğal olarak atasözlerine de yansımıştır. Atasözlerinde olumlu öğütler verilmesine karşın yalnızca çıkarcılığı öne çıkaran, olumsuz örnek teşkil eden sözler de vardır. Çelişkili atasözleri, toplumda farklı düşünen toplulukları ve bu topluluklar arasındaki ayrılıkları ortaya koymaktadır.

"Ye kürküm ye" atasözü ile ilgili örnek cümleler

    Bu atasözü ile ilgili henüz örnek bir cümle kurulmamış!

Bu atasözüne karşılık gelen ingiliz atasözü veya atasözünün ingilizce anlamı

Bu bölümde ilgili atasözünün farklı kültürlerdeki atasözlerine karşılık gelen çevirisi yer almaktadır.

Bu atasözüne karşılık gelen ingiliz atasözü veya ingilizce karşılığı eklenmemiş!

"Ye kürküm ye" atasözünün hikayesi

Nasrettin Hoca'nın Kürkü

Günün birinde Akşehir’in ileri gelenleri, Nasrettin Hoca’yı yemeğe davet etmişler. Hoca günlük kıyafeti ile davete katılmış. Ancak yemekte gördüklerine inanamış. Herkes, allı pullu oldukça etkileyici kıyafet giyenlerin önünde el pençe duruyormuş.

Hoca bir koşu evine koşup sandıkta bulunan işlemeli kürkünü giyip tekrar yemeğe geri dönmüş. Az önce hoş geldini bile esirgeyenler önünde yerlere kadar eğilip saygıda kusur etmemişler. Hoca’yı hemen baş köşeye almışlar ve kuzunun en güzel kısmını da önüne koyuvermişler.

Herkes Nasrettin Hoca’nın yemeğe başlamasını beklerken Hoca, bir yandan kürkünün kolunu sofrada sallayıp bir yandan da “Ye kürküm ye, ye kürküm ye!” diye söyleniyormuş.

Sofrada bulunanlar Hoca’nın bu tuhaf davranışı karşısında sormuşlar.

– İlahi Hoca, kürkün yemek yediği nerede görülmüş?

Hoca zaten fırsat kolluyor. Hemen taşı gediğine koymuş.

– Kürküm yokken adamdan sayılmadık. İtibarı şimdi kürküm gördü, yemeği de o yesin.

Kültür Mirası Atasözleri

Atasözleri belli bir toplumun ya da tüm insanlığın yaşam felsefesini ortaya koymaktadır. İnsanlık ile var olan sevgi, kıskançlık, bencillik, dostluk, düşmanlık vb. duygular evrensel kavramlardır. Bundan ötürü bu duyguları iyi bir şekilde yansıtan atasözleri de evrensel olarak kabul görmektedir.

Atasözlerine kısaca özlü sözler diyebiliriz. Atalarımız; günlük yaşamlarının içinde, iş hayatlarında, akraba yahut arkadaşlık ilişkilerinde, doğada meydana gelen olaylar karşısında ve benzeri durumların tamamına elde ettikleri bilgi ve deneyimleri sonraki nesillere aktararak, çağını yaşayan insanların da aynı yanlışa düşmesine mani olmak istemişlerdir.

Atasözlerinin en temel özellikleri arasında öğüt vermeleri, kalıplaşmış olmaları ve halka mal olup yeni nesillere aktarılmaları yer almaktadır. Bu özellikleri ile atasözleri günümüz insanı için birer miras niteliği taşımaktadır. Bazı zamanlarda bir atasözü, içinde olduğumuz bir durumu öylesine güzel anlatır ki; o durumu tarif etmek için kitap dolusu sözler bile o kadar etkili olamaz.

Devamını oku »