Pazardaki Akıllar
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, develer tellaklık, saksağanlar berberlik peşindeyken uzak diyarların birinde iki kardeş yaşarmış. Bu iki kardeş birbirlerini çok severmiş, birlikte oyunlar oynarlarmış lakin bu iki kardeş de çok inatçıymış. Doğruyu sadece kendilerinin bildiğini düşünürler, birbirlerini dinlemezlermiş bile.
Bu iki inatçı kardeş günlerden bir gün bir derenin kenarında oturmuş bir dilim ekmeği paylaşıp yemeğe başlamış. İlk lokmayı yedikten sonra kardeşlerden biri “Ben bu ekmekten daha güzel ekmek yaparım.” demiş. Diğer kardeş altta kalır mı hiç, “Asıl ben bu ekmekten daha güzel ekmek yaparım.” demiş.
İki kardeş bir yandan ekmeklerini yerken bir yandan da kim daha iyi ekmek yapar diye inatlaşmaya başlamış. Dere kenarından geçen bir bilge iki kardeşin en güzel ekmeği kimin yapacağıyla ilgili tartışmasını duymuş.
Çocukların yanına yaklaşmış “Çocuklar” demiş “Benim size bir teklifim var. İkiniz de ekmek yapın. Ben hakem olayım hangi ekmeğin daha güzel olduğunu söyleyeyim.” Çocuklar hangisinin daha iyi ekmek yaptığını kanıtlayacak bu fırsatı reddeder mi hiç? Hemen kabul etmişler.
Bilgeyle birlikte evlerine gitmişler. Başlamışlar kendi bildikleri gibi ekmek yapmaya. Bir kardeş ekmeğin ununa tuz eklemiş, bir kardeş mayasına sıcak su eklemiş. Bir kardeş odun ateşinde pişirmiş ekmeği, diğer kardeş kömür ateşinde. Onlar ekmek yapmak için uğraşadursun bilge de bir kenarda unla suyu karıştırıp küçük bir hamur yapmış, fırına atmış. Pişince de boynunda asılı olan heybesine koymuş.
Kardeşler, ekmekleri pişince büyük bir gururla bilgenin önüne koymuş. Bilge ilk kardeşin ekmeğinden tatmış “Ellerine sağlık, güzel olmuş.” demiş. Ekmeği beğenilen kardeş kendinden emin gülümsemiş. Bilge diğer kardeşin yaptığı ekmeği tatmış. “Ellerine sağlık, güzel olmuş.” demiş.
İki kardeş şaşkın şaşkın önce birbirlerine bakmışlar, sonra bilgeye dönüp “Ama hangisi en güzel?” diye sormuşlar. Bilge bir kenarda yapıp heybesine koyduğu ekmeği çıkarmış, ekmekten bir lokma koparıp ağzına atmış. “İşte” demiş “en güzeli bu.”
Kendisine şaşkın şakın bakmaya devam eden çocuklara gülmüş “İnsanoğlu” demiş “kendi bildiklerinin, yaptıklarının başkalarının bildiklerinden, yaptıklarından daha iyi olduğunu düşünür. Her durumda kendini haklı görür. Öyle ki akıl pazarda satılsaydı herkes gidip yine kendi aklını alırdı.”
Kardeşler bilgenin anlattıklarından çok etkilenmiş, o günden sonra birbirleriyle hiç inatlaşmamışlar ama içten içe kendilerinin haklı olduğunu düşünmeye devam etmişler.