Dünya başına yıkılmak
Dünya başına yıkılmak deyimi; Dara düşmek, felakete uğramak, umutlarını yitirmek, çok üzülüp acı çekmek anlamlarında kullanılır.
Dünya başına yıkılmak deyimi; Dara düşmek, felakete uğramak, umutlarını yitirmek, çok üzülüp acı çekmek anlamlarında kullanılır.
Dört başı mamur deyimi; Her yanı bakımlı, elverişli, güzel, tam istenildiği gibi anlamlarında kullanılır.
Darısı (dostlar) başına deyimi; Ulaşmış olduğum başarı ve mutluluğa tüm dostlarımın da kavuşmasını isterim anlamında kullanılır.
Çıban başı deyimi; 1) Çıbanın patlamak üzere olan tepe noktası, 2) Kötü sonuçların, uygunsuzlukların ana sebebi anlamında kullanılır.
Cinleri başına toplamak deyimi; Öfkelenmek, kızmak, çok sinirlenmek anlamında kullanılır.
Canla başla deyimi; Seve seve, her türlü zorluğa göğüs gererek, var gücüyle, hiçbir fedakârlıktan kaçınmayarak anlamında kullanılır.
Can baş üstüne deyimi; İstenilen, arzu edilen şeyin büyük bir memnunlukla yapılacağı anlamında kullanılır.
Boynunu vurmak deyimi; Başını keserek öldürmek anlamında kullanılır.
Bir yastığa baş koymak deyimi; Evli bulunmak, acı ve tatlı günlerde birbirini desteklemiş olmak anlamında kullanılır.
Baş vurmak deyimi; 1) Müracaat etmek, bir işin yapılmasını bir kimse veya kuruluştan istemek, 2) Bilgi edinmek üzere bir kaynağa …
Baş yemek deyimi; 1) Sofrada en önemli yemek, 2) Birinin ölümüne sebep olmak, 3) Birinin herhangi bir işte güç durumda …
Baş vermek deyimi; 1) İnandığı bir şey uğrunda ölmek, canını vermek, 2) Belirmek, kimi bitkilerin başak tutmaya başlaması anlamlarında kullanılır.
Baş üstünde yeri var deyimi; Sevgi, ilgi ve saygı ile karşılanıp ağırlanır anlamında kullanılır.
Baştan savma deyimi; Üstün körü, özen gösterilmeden, gelişi güzel anlamında kullanılır.
Baştan aşağı deyimi; Tamamiyle, hepsi, bütünüyle anlamında kullanılır.
Baştan kara gitmek deyimi; Sonunu düşünmeyerek, hatta sonucun kötü olduğunu bildiği halde hesapsız, batarcasına bir yol tutmak; felakete doğru gitmek …
Baş tacı etmek deyimi; Değer vermek, çok üstün tutmak, çok sevmek anlamında kullanılır.
Baş sallamak deyimi; Anlasa da anlamasa da karşısındakinin her sözünü uygun bulur görünmek anlamlarında kullanılır.
Baş köşe deyimi; Saygı duyulan, önder sayılan büyüklerin oturması için ayrılan yer anlamına gelir.
Baş koymak deyimi; Bir şey uğruna ölümü göze almak anlamında kullanılır.
Başı sıkışmak (sıkılmak) deyimi; Herhangi bir güçlük karşısında kalmak, bunalmak anlamında kullanılır.
Başı tutmak deyimi; 1) Önde olmak, 2) Gürültüden, üzüntüden ve çok konuşmadan başı ağrımak anlamlarında kullanılır.
Başını yemek deyimi; Bir kimsenin büyük zarar görmesine ya da ölmesine yol açmak anlamında kullanılır.
Başını vermek deyimi; Bir ideal uğrunda kendini feda etmek, canını vermek anlamında kullanılır.
Başını taştan taşa vurmak deyimi; Fırsatı kaçırdığı için çok pişman olmak, çaresiz kalarak kahırlanmak anlamında kullanılır.
Başının derdine düşmek deyimi; Başka bir şeyle ilgilenemeyecek kadar sıkıntılı, üzücü ve tehlikeli bir duruma çare bulmaya çalışmak anlamında kullanılır.
Başının etini yemek deyimi; Sürekli olarak, bıktırıncaya kadar, ısrarla birinden bir şey istemek; bu sebeple onu rahatsız edip üzmek anlamında …
Başının çaresine bakmak deyimi; Kimsenin yardımı olmadan kendi işini kendi yapmak, kendini zor durumdan kurtarmak anlamında kullanılır.
Başını kaşımaya (kaşıyacak) vakti olmamak deyimi; Çok meşgul olmak, başka bir işi yapmaya hiç vakti olmamak anlamında kullanılır.
Başını ezmek deyimi; Birini hareket edemez, kötülük yapamaz ya da başını kaldırıp bir işi göremez duruma getirmek anlamında kullanılır.