Dümen çevirmek
Dümen çevirmek deyimi; Düzen kurup, hileli iş yapmak anlamına gelir.
Dümen çevirmek deyimi; Düzen kurup, hileli iş yapmak anlamına gelir.
Dolap çevirmek deyimi; Hile, düzen ve dalavere ile iş yapmak anlamında kullanılır.
Çekirdekten yetişme deyimi; Bir işi küçük yaştan, çıraklıktan başlayarak öğrenme ve o işte ustalaşma anlamında kullanılır.
Büyük oynamak deyimi; 1) Büyük bir tehlikeyi göze alarak bir işe girişmek, 2) Çok fazla para koyarak kumar oynamak anlamlarında …
Buz üstüne yazı yazmak deyimi; 1) Birine etkisi olmayan sözler söylemek, 2) Etkisi ve süresi çok kısa olan bir iş …
Burnundan solumak deyimi; İşi başından aşkın olduğu için gözü hiçbir şey görmemek, çok öfkelenmiş olmak anlamında kullanılır.
Bunda bir iş var deyimi; Bir olayın şimdilik bilinmeyen bir yönünün bulunması, anlaşılamayan bir sebebin aranması anlamında kullanılır.
Boyunun ölçüsünü almak deyimi; 1) İddia üzerine giriştiği bir işi başaramayıp yetersizliğini anlamak, 2) Biri tarafından haddi bildirilmek, 3) Beklediği …
Bohçasını koltuğuna vermek deyimi; İşine son vermek, kovmak, başından defetmek anlamında kullanılır.
Boğuntuya getirmek deyimi; Birini bunaltıp şaşırtma yolu ile kendisinden bir iş veya mal karşılığı olarak çok miktarda para çekmek anlamında …
Boğaz kavgası deyimi; Yaşamak için, geçinebilmek için yapılan didinme, uğraş anlamında kullanılır.
Bir taşla iki kuş vurmak deyimi; Bir davranışla iki veya birden çok yararlı sonuç elde etmek, bir girişimle iki iş …
Bir şeye benzememek deyimi; İşe yarar durumda olmamak, istenilen biçimde bulunmamak anlamında kullanılır.
Bir dalda durmamak deyimi; Sık sık düşünce, iş ya da tutum değiştirmek anlamında kullanılır.
Bir baltaya sap olmak deyimi; Belirli bir sanat ya da iş sahibi olmak anlamında kullanılır.
Ben hancı, sen yolcu (oldukça) deyimi; Özel ilişkilerimiz sürüp gittikçe senin bana işin düşer anlamında kullanılır.
Battı balık yan gider deyimi; İşlerin kötü gittiğine, düzelmeyeceğine, bu konuda da umut kalmadığına göre artık istenildiği gibi davranılabilir, ne …
Baş vurmak deyimi; 1) Müracaat etmek, bir işin yapılmasını bir kimse veya kuruluştan istemek, 2) Bilgi edinmek üzere bir kaynağa …
Başının çaresine bakmak deyimi; Kimsenin yardımı olmadan kendi işini kendi yapmak, kendini zor durumdan kurtarmak anlamında kullanılır.
Başını ezmek deyimi; Birini hareket edemez, kötülük yapamaz ya da başını kaldırıp bir işi göremez duruma getirmek anlamında kullanılır.
Başını derde sokmak deyimi; Sıkıcı, yorucu, üzücü bir işe girmek veya getirilmek anlamında kullanılır.
Başını bir yere bağlamak deyimi; Bir işe yerleştirmek, işsizlikten kurtarmak anlamında kullanılır.
Başını belaya sokmak deyimi; Bir kimseyi, zarar göreceği, kötü sonuçlarla karşılaşacağı bir işe sokmak anlamında kullanılır.
Başından büyük işlere girişmek (veya kalkışmak) deyimi; Gücünün üstünde olan işleri yapmaya kalkışmak anlamında kullanılır.
Başına iş açmak deyimi; Uğraştırıcı ve üzücü bir işin çıkmasına yol açmak anlamında kullanılır.
Başına çökmek deyimi; 1) İştahla sofraya oturmak, 2) Bir işi çabuk bitirmek üzere oturup ele almak, 3) Birini altına alıp …
Başı kalabalık (olmak) deyimi; Bir iş dolayısıyla yanında çok fazla kişi olmak anlamında kullanılır.
Baş edememek deyimi; Gücü yetmemek, başarı kazanamamak, bir işi başarmakta zorluk çekmek anlamında kullanılır.
Başa çıkarmak deyimi; 1) Bir işi bitirmek, sona erdirmek, başarmak, 2) Bir kişiye aşırı ölçüde ilgi gösterip çok şımartmak anlamlarında …
Ayak takımı deyimi; İşe yaramaz, bilgisiz, görgüsüz, kaba, serseri, değersiz kimselerin bütünü için kullanılmaktadır.