Dağlara düşmek
Dağlara düşmek deyimi; Büyük bir üzüntü nedeniyle, insanlardan uzaklaşıp ıssız, kırsal yerlerde yaşamak anlamında kullanılır.
Dağlara düşmek deyimi; Büyük bir üzüntü nedeniyle, insanlardan uzaklaşıp ıssız, kırsal yerlerde yaşamak anlamında kullanılır.
Acısını çekmek deyimi, yapılan yanlış bir işin doğurduğu sıkıntı ve üzüntüyü yaşamak anlamında kullanılmaktadır.
Çile çekmek deyimi; Üzüntü, eziyet, acı ve sıkıntı içinde yaşamak anlamında kullanılır.
Canı yanmak deyimi; 1) Fiziksel olarak acı duymak, 2) Bir işte zarar görmek, manevi bir üzüntü duymak anlamlarında kullanılır.
Canı tatlı deyimi; Acıya, üzüntüye ve sıkıntıya katlanmayan anlamında kullanılır.
Canını yakmak deyimi; 1) Fiziki olarak acı vermek, 2) Bir kimseyi zarara ya da sıkıntıya sokmak; üzmek, kaygılandırmak anlamlarındakullanılır.
Can dayanmamak deyimi; Bir acı, üzüntü, sıkıntı ve istek karşısında direnme gücü kalmamak; dayanıklılığı yitirmek anlamında kullanılır.
Buz kesilmek deyimi; 1) Çok üşümek, donmak, 2) Buz gibi soğumak, buz durumuna gelmek, 3) Endişe, korku ve üzüntü veren …
Buyurun cenaze namazına deyimi; Hiç beklemedik kötü bir durum karşısında şaka yollu üzüntü belirtmek için ne yazık ki anlamında kullanılır.
Burnunun direği sızlamak deyimi; 1) Çok acı duymak (maddi), 2) Çok üzülmek anlamlarında kullanılır.
Burnundan düşen bin parça (olmak) deyimi; Suratı çok asık (olmak) anlamında kullanılır.
Burnundan (fitil fitil) gelmek deyimi; Hoş bir durum, elde ettiği güzel bir şey, sonra gelen üzüntüler üzerine kendisine zehir olmak …
Buluttan nem kapmak deyimi; Çok alıngan olmak, en küçük şeylerden bile alınmak anlamında kullanılır.
Boğazına dizilmek deyimi; Bir üzüntüden dolayı iştahı kesilmek, isteksiz ve zorla yemek anlamında kullanılır.
Beli bükülmek deyimi; 1) Yaşlılık yüzünden güçsüz kalmak, bir iş yapamaz duruma gelmek, 2) Üzüntü ve kederden ruhsal bir çöküntüye …
Başının derdine düşmek deyimi; Başka bir şeyle ilgilenemeyecek kadar sıkıntılı, üzücü ve tehlikeli bir duruma çare bulmaya çalışmak anlamında kullanılır.
Başının etini yemek deyimi; Sürekli olarak, bıktırıncaya kadar, ısrarla birinden bir şey istemek; bu sebeple onu rahatsız edip üzmek anlamında …
Başını derde sokmak deyimi; Sıkıcı, yorucu, üzücü bir işe girmek veya getirilmek anlamında kullanılır.
Başına iş açmak deyimi; Uğraştırıcı ve üzücü bir işin çıkmasına yol açmak anlamında kullanılır.
Başına belayı satın almak deyimi; Sıkıntı, üzüntü ve tedirginlik verici olduğunu sonradan anladığı bir işe kendi isteği ile girmiş bulunmak …
Başı derde girmek deyimi; Can sıkıcı, üzücü, istemediği bir duruma düşmek anlamında kullanılır.
Başa (başına) kakmak deyimi; Yapılan iyiliği yüzüne vurarak birisini üzmek, incitmek anlamında kullanılır.
Anasını sat! (satayım) deyimi; Önem verme, aldırma, umursama, bunun için kederlenme, üzülme anlamında kullanılmaktadır.
Anasından doğduğuna pişman etmek deyimi; Çok eziyet ederek canından bezdirmek, bir kimseyi çok üzmek anlamında kullanılmaktadır.
Allah’ın belası deyimi; Varlığı üzüntü veren, varlığından huzursuz olunan şey anlamında kullanılmaktadır.
Ağzını bıçak açmamak deyimi; Kırgınlıktan, üzüntüden ya da herhangi bir sebepten ötürü söz söyleyecek durumda olmamak anlamında kullanılmaktadır.
Yüreğine işlemek deyimi; Bir şeyin verdiği acı, üzüntü benliğinde derin iz bırakmak anlamında kullanılmaktadır.
Acı çekmek deyimi; Ağrı, sızı duymak, Üzülmek, üzüntü içinde kalmak anlamlarında kullanılmaktadır. Başka bir deyişle; Acı duymak