Başını ezmek
Başını ezmek deyimi; Birini hareket edemez, kötülük yapamaz ya da başını kaldırıp bir işi göremez duruma getirmek anlamında kullanılır.
Başını ezmek deyimi; Birini hareket edemez, kötülük yapamaz ya da başını kaldırıp bir işi göremez duruma getirmek anlamında kullanılır.
Başını derde sokmak deyimi; Sıkıcı, yorucu, üzücü bir işe girmek veya getirilmek anlamında kullanılır.
Başını boş bırakmak deyimi; Denetimsiz, yalnız ve serbest bırakmak anlamında kullanılır.
Başını bir yere bağlamak deyimi; Bir işe yerleştirmek, işsizlikten kurtarmak anlamında kullanılır.
Başını belaya sokmak deyimi; Bir kimseyi, zarar göreceği, kötü sonuçlarla karşılaşacağı bir işe sokmak anlamında kullanılır.
Başını bağlamak deyimi; Evlendirmek anlamında kullanılır.
Başını ağrıtmak deyimi; 1) Gereksiz sözlerle birini bunaltmak, 2) Bir iş için birini uğraştırmak, sıkmak anlamlarında kullanılır.
Başını alıp gitmek deyimi; Nereye gideceğini bildirmeden, izin almadan gitmek anlamında kullanılır.
Başından korkmak deyimi; Hayatından kaygı duymak, cezalandırılmaktan korkmak anlamında kullanılır.
Başından büyük işlere girişmek (veya kalkışmak) deyimi; Gücünün üstünde olan işleri yapmaya kalkışmak anlamında kullanılır.
Başından aşağı kaynar sular dökülmek deyimi; Çok kötü, üzücü, sıkıntı verici ya da utandırıcı bir olay karşısında vücudunu ter basmak, …
Başından atmak deyimi; 1) Gereksiz görülen bir bağlılığa, bir ilişkiye son vermek; bir istekte bulunan kişiyi yanından uzaklaştırmak, 2) Yapılması …
Başında kavak yeli esmek deyimi; 1) Sorumluluk duygusundan uzak, zevk ve eğlence peşinde koşmak (genç için), 2) Gerçekleşmeyecek şeyler düşünerek …
Başına iş açmak deyimi; Uğraştırıcı ve üzücü bir işin çıkmasına yol açmak anlamında kullanılır.
Başına dolamak deyimi; İçinden çıkılması zor bir işi birine musallat etmek anlamında kullanılır.
Başına çökmek deyimi; 1) İştahla sofraya oturmak, 2) Bir işi çabuk bitirmek üzere oturup ele almak, 3) Birini altına alıp …
Başına devlet kuşu konmak deyimi; Ummadığı, beklemediği bir nimete ya da varlığa kavuşmak anlamında kullanılır.
Başına çorap örmek deyimi; Bir kimseye, haberi olmadan, kötü duruma sokucu davranışta bulunmak, alt etmek için gizlice plan kurmak anlamında …
Başına buyruk deyimi; Dilediğini izin almaksızın yapan, istediği gibi davranan kişi için kullanılır.
Başına çalmak deyimi; Bir şeyi sert, öfkeli ve kızgın bir davranış içinde vermek anlamında kullanılır.
Başına bir hal gelmek deyimi; Büyük, içinden çıkılması zor güçlüklerle karşılaşmak; kötü duruma düşmek anlamında kullanılır.
Başına belayı satın almak deyimi; Sıkıntı, üzüntü ve tedirginlik verici olduğunu sonradan anladığı bir işe kendi isteği ile girmiş bulunmak …
Başı kalabalık (olmak) deyimi; Bir iş dolayısıyla yanında çok fazla kişi olmak anlamında kullanılır.
Başı göğe ermek deyimi; Beklenmeyen, umulmayan bir mutluluğa, sevince ulaşmak anlamında kullanılır.
Başı dönmek deyimi; 1) Bir şey karşısında şaşırmak, 2) Sıkıntı meydana getiren bir durum karşısında bunalmak, 3) Dengesini yitirmek, gözleri …
Başı derde girmek deyimi; Can sıkıcı, üzücü, istemediği bir duruma düşmek anlamında kullanılır.
Başı dik gezmek deyimi; Utanılacak bir durumu olmadan, onurlu şekilde toplumda yer almak anlamında kullanılır.
Başı darda kalmak (başı dara düşmek) deyimi; Çok sıkıntılı, çaresiz bir durumda olmak; parasızlıktan dolayı güç bir durumda kalmak anlamında …
Başı boş bırakmak deyimi; Bir kimsenin üzerindeki denetimi ve gözetimi kaldırmak, kendi bildiğine bırakmak anlamında kullanılır.
Başı bağlı olmak deyimi; 1) Evli ya da nişanlı olmak, 2) Serbest, özgür olmayan, bir yere bağımlı olmak anlamlarında kullanılır.